
Sinan Baran Bayar
İklim değişikliği, dünyadaki tüm yaşam alanlarını, sektörleri ve turizmin kalbi olan destinasyonları tehdit etmektedir. Turizm, genel CO2 emisyonlarının yaklaşık %8’ini üretmektedir ve bu sayı sürekli artmaktadır. 2018’de Nature Climate Change’de yayınlanan bir araştırmaya göre turizm kaynaklı emisyonların her yıl %4 artacağı belirtilmiştir. Aynı araştırmaya göre deniz seviyesinin yükselmesi ve asidik okyanusların artışı, kıyı turizminin altyapısını ve doğal cazibeleri tehdit edecektir belirtilmektedir. İklim değişikliğinin bio-çeşitlilikte değişimlere yol açması eko-turizmi de etkileyecektir (Nature, 2022). Turizmde küresel ısınmanın ana nedeni ulaşım araçlarıdır. Aslında, emisyonun yaklaşık %49’u seyahat sırasında üretilmektedir. Karbon emisyonu yüzdesinin yüksek olduğu diğer alanlar arasında inşaat süreçleri ve tesis tüketimleri yer almaktadır. Turistik tesislerin enerji kaynakları yenilenebilir olmadığında aşırı derecede CO2 üretmektedir. Dünya çapında karbon salınımının dörtte biri gıda endüstrisinden kaynaklansa da gıdanın üçte biri israf edilmektedir. Gıda sektörüne ait karbon salınımının üçte biri tüketilmeyecek gıdalardan gelmektedir. Konaklama işletmeleri ve yiyecek-içecek işletmeleri de bu açıdan büyük bir sorun teşkil etmektedir (Fava, 2020).
Sürdürülebilir ve yeşil destinasyon kavramları
Turizm gelişiminin çevresel, ekonomik ve sosyo-kültürel yönleri arasında uygun bir denge kuran bir kavram olarak tanımlanan sürdürülebilir turizm, biyolojik çeşitliliğin korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Sürdürülebilir turizm; gelir, istihdam ve yerel ekosistemlerin korunmasına katkıda bulunurken, gelecek nesiller için kullanılabilir çevre ve yerel kültür oluşturmayı hedeflemektedir. Sürdürülebilir turizm, BM Çevre Programı ve BM Dünya Turizm Örgütü tarafından “ziyaretçilerin, endüstrinin, çevrenin ve ev sahibi toplulukların ihtiyaçlarını ele alan, mevcut ve gelecekteki ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini tam olarak dikkate alan turizm” olarak tanımlanmaktadır. Yeşil turizm veya yeşil destinasyon, çeşitli odakları bulunan çevre dostu turizm faaliyetleri olarak tanımlanmaktadır. Genel bir tanımlamayla yeşil turizm, çevre dostu bir turist olmak veya çevre dostu turizm hizmetleri sunmakla ilişkilendirilmiştir (UNWTO, 2022).
19 destinasyonun yeşil uygulamaları ve sürdürülebilirlik çalışmaları incelendi
Bu genel çerçeve kapsamında Green Destination organizasyonu tarafından 2021 yılında düzenlenen “Top 100 Stories Competition” yarışmasına katılan “Environment & Climate” kategorisindeki 19 destinasyonun yeşil uygulamaları ve sürdürülebilirlik çalışmaları, bir makalenin konusunu oluşturmuştur. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi yöntemi ile Green Destination sitesinde yer alan yarışma kayıtları, ilgili destinasyonların raporları, yapılan çalışmaların özetleri ve program puanlama metinleri incelenmiştir. İnceleme sonucunda yarışmaya katılan destinasyonlarda, karbon yayılımının aza indirilmesi ulaşım faaliyetleri, geri dönüşüm uygulamaları, yerel toplulukların katılımının güçlenmesi, turizm alanlarının korunması, teknolojiden faydalanılarak yenilikçi çözümler üretilmesi, biyolojik çeşitliliğe önem verilmesi, alternatif enerji kaynaklarının kullanılması, yasa dışı faaliyetlerin önlenmesi ve tüm canlıların bir arada sağlıklı ekolojide yaşamlarını sürdürmesine yönelik çok çeşitli yeşil uygulamaların uygulandığı tespit edilmiştir.
Yarışmaya katılan destinasyonlar şöyledir: Bodrum-Bitez (Türkiye), Bohinj (Slovenya), Cascais (Portekiz), Palawan (Filipinler), Forquilhinha-Santa Catarina (Brezilya), Región Amazonas (Peru), Margaret Nehri (Avustralya), Menorca (İspanya), Nanao City ve Nakanoto Town (Japonya), Niseki Town (Japonya), Pafos (Kıbrıs), Reserva Nacional de Tambopata (Peru), Sao Miguel do Gostoso (Brezilya), Schouwen-Duiveland (Hollanda), Sentosa Island (Singapur), Tartu (Estonya), Terres de l’Ebre (İspanya), Tibau do Sul (Brezilya), Townsville (Avustralya).
Sonuç ve öneriler ortaya konulmuştur
Bu araştırma; Green Destination organizasyonunun rekabetçi bir ortam yaratarak özellikle turizm destinasyonlarında yapılan yeşil uygulamaları incelemeyi temel almıştır. Top 100 Stories Competition yarışmasına “Çevre ve İklim” kategorisinde katılan 19 destinasyon detaylı şekilde incelenmiştir. Sonuçların destinasyon yönetim organizasyonlarına, yerel yönetimlere, kamu kurumlarına, eğitim kurumlarına, turizm faaliyeti gerçekleştiren işletmelere, turistlere ve yerel topluluklara önemli katkılar sunacağı düşünülmektedir. Farklı destinasyonların, yarışmada listelenmiş mevcut deneyimlerin, yeşil uygulamaların, kalkınma planlarının ve projelerin uygulaması ve kendi dinamiklerine uyarlaması önerilmektedir. Turistler için seyahat planlamaları yaparken iklim krizinin ve aşırı tüketim davranışlarının göz önüne alınması ve sorumlu davranış sergilemeleri önerilmektedir. Yarışmada yer verilen destinasyonları incelendiği zaman temel olarak aşağıdaki yeşil uygulamalar üzerinde durulmuştur;
- Karbondan arındırılmış ulaşım faaliyetleri,
- Atık yönetimi yapılabilecek geri dönüşüm uygulamaları,
- Yerel toplulukların katılımını güçlendirmek,
- Mevcut turizm alanlarının korunmasını, izlenmesini, raporlanmasını ve geliştirilmesini sağlamak,
- Teknoloji temelli inovatif çözümler yaratmak,
- Biyolojik çeşitliliğe önem vermek,
- Tüm canlıların bir arada sağlıklı bir ekolojide yaşayabilmesini sağlamak,
- Destinasyonları bir yaşam alanına çevirmek,
- Yasa dışı sanayi faaliyetlerini önlemek,
- Alternatif enerji kaynaklarından yararlanmak,
- Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini entegre şekilde kullanmak.
*Bu yazı Sinan Baran Bayar’ın (Kırklareli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Turizm İşletmeciliği Ana Bilim Dalı) “Destinasyonlarda Sürdürülebilirlik ve Yeşil Uygulamalar: Green Destinations Top 100 Sürdürülebilir Hikayeler Yarışmasına Katılan Destinasyonların İncelenmesi” başlıklı makalesinden özetlenerek alınmıştır.